growgasra.blogg.se

James george frazer
James george frazer








james george frazer

Çünkü dünyanın sabit ve değişmez yasalara göre hareket eden kişilerüstü güçlerden oluşan bir sistem olduğu düşüncesi henüz tam olarak zihnini aydınlatmamış veya karartmamıştır.

james george frazer

Aksine, bu varlıkların gücüne olan inancı kuvvetlendirir. Lakin çaresizliğinin farkına varması, hayal gücünün evrene yerleştirdiği doğaüstü varlıkların güçsüzlüğüne dair bir inanışı beraberinde getirmez. Fakat bildiklerinin artmasıyla insanoğlu doğanın büyüklüğünü ve kendisinin doğa içindeki acizliğini açıkça kavramayı öğrenir. Bu düşünce evresinde dünya kocaman bir demokrasi platformu olarak görülür ister sıradan ister doğaüstü olsun bütün varlıkların orta derecede bir eşitlik temelinde var olduğuna inanılır. “İlkel insanlar doğaüstü varlıkların insandan üstün olduğunu düşünmüyorlardı çünkü tanrılar, insanların isteklerini yerine getirmeleri için korkutulup zorlanabiliyorlardı. Zihinsel alandaki varoluş mücadelesi, fiziksel alandaki kadar şiddetli ve ölümcüldür, en sonunda gerçeklik dediğimiz daha iyi düşünceler üstün gelir.” İnsanlığın gerçek hükümdarları bilimi ilerleten düşünürlerdir insan nasıl diğer hayvanlar üzerinde gücüyle değil aklıyla hakimiyet kuruyorsa, insanlar arasında uzun vadede toplumsal güçleri yönlendiren ve kontrol eden bilgidir. Toplumun gidiş yönünü belirleyenlerin unvan sahibi yöneticiler yani krallar, devlet ya da kanun adamları olduğunu söylemiyorum. Akıl insana nasıl hayvanlar üstünde hakimiyet veriyorsa, üstün insan zekası da daha aşağı olanları yönlendirir. Azınlığın kurtuluşu ve ilerlemenin sırrı budur. Her ne kadar liderlik ediyor gibi görünse de kıt zekalı çoğunluk nihayetinde kıvrak zekalı azınlığı izler. Aslında her ne kadar gizlemeye çalışsak da, insanoğlunun yönetimi her zaman ve her yerde özünde aristokratiktir. Bu tür insanların sayısı liderlik ettikleri çoğunluğa nispeten daha az olduğu için yönetim gücünün sözde sayısal çoğunluğa verildiği ülkelerde bile toplum esasında aydın bir azınlığın iradesi taradından yönetilir. En kıvrak zekaya ve en güçlü karaktere sahip olan insanlar geride kalanlara liderlik eder ve toplumun en azından dış hatlarının içerisinde şekillendiği kalıpları biçimlendirirler. Fakat insanlar yasalar önünde eşit diye özlerinde de eşit olduklarını düşünemeyiz. Kanunları yapanların herkes eşitmiş gibi hareket etmesi doğrudur, çünkü zaruri yasalar geneldir ve sonsuz sayıdaki münferit durumlara uyacak şekilde yapılamazlar. Başka hiçbir öğreti, insanların eşitliği öğretisinden daha yanlış ve asılsız değildir. Yalnızca farklı ırklar zeka, cesaret, çalışkanlık ve benzeri hususlarda farklı derecede donatılmamıştır aynı ırka mensup kişiler de doğuştan gelen kapasiteleri ve nitelikleri bakımından büyük farklılıklar gösterirler. “Genel manada daha yüksek kültür düzeyine erişmiş bir toplumda batıl inançların varlığını nasıl sürdürdüğünü sorarsak, bu sorunun yanıtını insanlar arasındaki doğal, evrensel ve yok edilemez eşitsizlikte buluruz.

james george frazer

If the one acts from the love or fear of God, he is religious if the other acts from the love or fear of man, he is moral or immoral according as his behaviour comports or conflicts with the general good.” Two men may behave in exactly the same way, and yet one of them may be religious and the other not. On the other hand, mere practice, divested of all religious belief, is also not religion. James, “faith, if it hath not works, is dead, being alone.” In other words, no man is religious who does not govern his conduct in some measure by the fear or love of God.

james george frazer

But unless the belief leads to a corresponding practice, it is not a religion but merely a theology in the language of St. Of the two, belief clearly comes first, since we must believe in the existence of a divine being before we can attempt to please him. Thus defined, religion consists of two elements, a theoretical and a practical, namely, a belief in powers higher than man and an attempt to propitiate or please them. “By religion, then, I understand a propitiation or conciliation of powers superior to man which are believed to direct and control the course of nature and of human life.










James george frazer